1 Kasım 2012 Perşembe


Parfümlerim

İtiraf etmeliyim ki ben çok parfüm insanı değilim :) Belli kokular dışına pek çıkmam ve özellikle gidip aman parfüm aliyim demem, parfüm alışverişim genelde duty freelerde zaman öldürürken gerçekleşir. Sanırım bu yüzden bloga hiç parfüm yazısı yazmamışım, dün eski yazıları gözden geçirirken farkettim ve hemen kolları sıvadım.

İlk bahsedeceğim parfüm Hugo Man. Üst notalarda yeşil elma; temel notalarda ise sandal ağacı, sedir ağacı barındıran her yaştan erkeğe hitap edebilecek spor bir koku. Ben kofre şeklinde almıştım, parfümün yanı sıra deodorant duş jeli vs. vardı. Sevdiğim ama zaman zaman da sıkılabildiğim bir parfüm, aklıma estikçe kullanıyorum ve vazgeçilmez değil.
Çok bilindik bir parfüm olan Calvin Clein One ise vazgeçilmezlerim arasında. Bir insan bu kokudan hiç mi sıkılmaz? :) Kalıcılığı çok güzel, sanki insanın tenine yapışıyor gibi <3 Özellikle yazın çok sık kullanıyorum.
Çok parfüm günümde olmadığım zamanlarda ise bir iki fıs Paco Rabanne Pour Homme Aftershave kullanıyorum. Öylesine günler için öylesine bir koku diyebilirim. Bunu da kofre halinde almıştım, edt olan geçen sene bitti. Kalıcı değil, 1 saat sonra uçup gidiyor kokusu.. Defne, adaçayı, gül ağacı hissedilen notalar arasında.
Bir diğer fazlaca bilindik koku Davidoff Cool Water, Duty Free'de mutlaka bundan alan birkaç erkek görmek mümkün her zaman :) Hemen hemen herkesin bildiği hatta bıktığı bir koku hatta :) Ben 3. şişeden sonra biraz sıkılmıştım ama tekrar aldım. Ferah ve hafif bir koku olduğu için yazın kullanıyorum. Kalıcılığı çok fazla değil bende.
Hem erkek hem de bayanların kullanabileceği bir Paco Rabanne kokusu. Narenciye ve odunsu notalarla dikkat çekiyor. Alalı uzun zaman oluyor ve hangi ruh halinde almışım merak ediyorum. Sevemedim bir türlü.
Tommy by Tommy Hilfiger Kolonya ise en sevdiğim alternatiflerden biri. Çok baskın olmayan hafif baharatlı; aynı zamanda rahatlatıcı bir koku.
Gelelim Chanel Antaeus'a. Oldukça maskülen, ne çok hafif ne de çok ağır bir koku. Seveni kadar sevmeyeni de var; genelde hafif kokular tercih ettiğim için ilk kullandığımda bana da biraz ağır gelmişti ama zamanla alıştım. Bunu alırken görevli bayan genellikle 40 yaş üzeri erkekler tarafından çok tercih edildiğini söylemişti. Kokusunu nasıl anlatsam bilmiyorum, mutlaka koklamalısınız. Benim için günlük bir koku değil, özel akşamlarda yemeklerde vs kullanmayı tercih ettim. Kofre halinde almıştım, parfümü ve after shave'i çook önce bitti :( Geriye sadece fotoğrafta gördüğünüz duş jeli kaldı. Yılbaşında kofre yakalarsam yine alırım.
Son 3'lüyü geçen hafta Duty Free'den aldım, denedikten sonra yorumlarımı yazarım. Sizin bu parfümler arasında sevdiğiniz ya da bana önerebileceğiniz parfümler var mı?

18 TEMMUZ 2012 ÇARŞAMBA

The Balm "Frat Boy" Allık


 Geçen günlerde Gratis'te olan %50 The Balm indirimiyle sonunda kavuştum Frat Boy allığa :) Bu allığın kabı da yine çok tatlı. Ayrıca paraben ve talc içermiyor.


 Renk The Balm'ın kendi sitesinde şeftalimsi kayısı tonu olarak tanımlansa da bence çok güzel bi mercan tonu. Mat yapıda ve rengini çok güzel veriyor, fırçayı allığa bi kere değdirmek benim için yeterli oluyor.
 Özellikle yaz aylarına yakıştığını düşündüğüm çok güzel bi ton. Eksik bi yanı da olmayınca bu allık tabi ki tavsiye edilir :)
 Fiyatı 35 tl ve ürün 8.5 gr.

13 TEMMUZ 2012 CUMA

Rival de Loop Ruj {24}


 Uzun zamandır aradığım şeftali-pembe ruju bikaç ay önce Rival de Loop'da buldum :) Çok tatlı, doğal bi tonu var. Dudakta kabındaki ve koldaki swatctaki kadar canlı durmuyor. İster koyu ister doğal tonlarda; her iki göz makyajıyla da çok rahat kullanılabiliyor. 
 Mat bitişli bi ruj, sürümü kolay, güzel renk veriyor. 
 Bitişinin mat, benim dudaklarımın da kuru olması nedeniyle altına dudak kremi sürmeden kullanamıyorum bu ruju. Hem dudakları kuru gösteriyor hem de 2-3 kullanımdan sonra dudaklarımda çatlamaya, kurumaya neden oluyor malesef. Yine de rengi ile çok sevdiğim bi ruj :)

 Fiyatı 3-4 tl.

11 TEMMUZ 2012 ÇARŞAMBA

Rimmel Cocktail Passion-#313


 Yazlık, muhteşem bi renk. Hem beyaz hem bronz tende harika duruyor. 
 Tırnaklarımda 3 kat sürülü, pek opak bi oje değil. Ancak kalın sürerseniz 2 katta şişedeki rengi elde edebilirsiniz :)

10 TEMMUZ 2012 SALI

Denedim: Fresh Line Sample'ları

 ✔ Hermes çay ağacı yüz kremi;


 Daha önceki Fresh Line yazılarımın birinde daha bahsetmiştim bu üründen. Şimdiye kadar bundan 6-7 sample kullanmışımdır sanırım :) Her seferinde de çok sevdim bu nemlendiriciyi. 
 Sivilce sorunu yaşayan kişilere veriliyor bu nemlendirici. Çok hafif bi yapısı var, tam karma-yağlı ciltlere göre. Kuruya dönük ya da kuru ciltli iseniz nemlendirmesi size yeterli gelmeyecektir. Losyon kıvamında bi ürün, ilk sürdüğünüzde çok vıcık vıcık gelebilir ama yedirdikçe cilt tarafından kolayca emiliyor ve geriye yumuşacık bi his bırakıyor. Gözenekleri az da olsa sıkılaştırıyor. 

 ✔ Hesperides yüz kremi;


 İçerisinde bolca narenciye bulunduran bu krem normalden yağlıya dönük cilt tiplerine öneriliyor. Cildi onarıcı, rahatlatıcı ve dengeleyici özellikleri var.
 Hem nemlendirmesi hem kıvamı açısından Hermes kreme göre daha yoğun bi nemlendirici. Nasıl yağlıya dönük ciltler için denilmiş bi anlam veremedim. Gerçi tek sampledan ne kadar anlaşılır o da ayrı mevzu :) Ama kil maskesinden sonra kullandım bu nemlendiriciyi, cildim gergin-kuru olmasına rağmen baya baya iyi nemlendirdi. Yağlı ciltlere ağır geleceğini düşünüyorum ben fakat siz yine de bi deneyin :)
 Hafif narenciye kokusu var ama ekşi değil kesinlikle, güzel kokuyor :)

  Athena zeytinyağlı göz kremi;


 Zeytinyağı, papatya suyu, shea yağı gibi nem veren içeriklere sahip bu göz kremi kuru ve kuruya dönük cilt tiplerine sahip kişilere öneriliyor. İnce kırışıklıkları azaltma özelliği var. 
 Hafif yapısıyla kolay emiliyor ve göz çevresini çok güzel nemlendiriyor. Nemlendirmesi uzun süre gidiyor. Morluklarımı da biraz hafifletti, bu durum kalıcı değil malesef belki düzenli kullanımda faydası olabilir :) Hafif, güzel bi zeytinyağı kokusu var. Kremin 10-15 dk cilde oturması bekledikten sonra göz altı kapatıcınızı sürerseniz hiçbir sorun çıkmıyor :)

 ✔ Cassandra vücut sütü;


 Oldukça akışkan bi yapısı var, su gibi. Yapısına bağlı olarak çok kolay emiliyor ve ciltte yapış yapış his bırakmıyor. Cildi yumuşacık yapıyor.
 Kokusunu Thierry Mugler'ın  Angel parfümüne çok benzettim ben, yanık şeker kokuyor. İçerisinde az miktarda minik simler var, öyle disko topu gibi parlamıyor cildiniz.
 Hem kokusuyla hem de pırıltılı oluşuyla yaz akşamları dışarı çıkarken bronz teniniz için kullanabileceğiniz çok güzel bi vücut kremi :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder